Marka ve İşletmenizi Güçlendiren Küçük Veri
Küçük Veri , Markalar İçin Algı Mühendisliği
Az önce sarı ampulü fark ettiniz , bu sarı renk dikkatinizi çekti ve küçük veri ile tanışma fırsatı için sizi bu sayfaya yönlendirdi. Mavi tonların arasındaki sarı ampulün dikkatinizi çekmesi tesadüf değildi.
Bu bölümde size , küçük veri nedir , önemi , marka algısı , internet adaptasyonları gibi işletmeler için hayati öneme sahip birkaç özet bilgi vereceğim.
Günümüzde algı , bir markanın yaşam döngüsünü belirleyen en önemli etmen haline gelmiştir. Uluslararası şirketler pozitif algı , pr ve reklam çalışmalarına en büyük bütçeyi ayırmaktadırlar. Bu kesinlikle boşa harcanan bir emek veya maddiyat değildir , bana güvenebilirsiniz.
Marka Yaşam Döngüsü
Marka algısı yaratmak , bir işletmenin en önemli unsurudur. Uluslararası büyük şirketlerin en büyük bütçesi marka algısı yaratmak üzerinedir . Gelişmiş ülkelerde bir işletme kurulduğunda , en büyük çalışmaları markalaşma ve reklam üzerine yoğunlaşmaktadır.
Peki bizde böyle mi , tabiki hayır !
Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde bu tersinden işlemekte olup , zamanla marka algısının önemini kavrayan ve şansı yaver giden şirketler bulunduğu ülkede ulusal , daha da şanslı olanlar ise uluslararası çapta başarılar yakalayabilmektedir.
Konu birazda Abraham MASLOW'un insanlar için keşfettiği ihtiyaçlar piramidi ile açıklanabilir , nede olsa ölçeği ne olursa olsun parçası olduğunuz işletme ve markanız yaşayan bir organizma hatta insan gibidir. Doğar - Büyür - Yaşlanır - Ölür veya Çok Uzun Sürede Ölür :) .
Bu Tabloda da görüldüğü üzere , gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde , işletmelerin marka bilinci oluşturmadan önce , hayatta kalabilmeleri için daha acil ihtiyaçları mutlaka söz konusu olmaktadır.
Peki bu çok mu kötü ? İşe bir de iyi yanından bakalım ; inişli çıkışlı piyasalar ve gelişen ekonomiler , gelişmiş ekonomilerden çok daha fazla ticari fırsatlar sağlamaktadır.
Küçük Veri , Nedir ?
Tonla laf kalabalığı yaptıktan sonra sadede gelelim .
Soru : Küçük veri nedir ? Ne işimize yarayacak ve neden bu kadar hayati öneme sahiptir ?
Cevap : Bir cümle ile özetlersek , markanızı oluştururken yada gelişimini tamamlamış global bir markanız olsa dahi , insan psikolojisi , hatta insan biyolojisi açısından duygusal ve algısal pozitif etkileşimlerin tümü küçük veridir diyebilmekteyiz.
Ayrıca günümüz teknolojisi ve hızı sayesinde küçük verinin önemi , geçmiş yıllara nazaran kat ve kat artmıştır .
Sizce Ferrari kırmızısı ile Malboro renklerinin aynı olması tesadüf mü ?
Tabiki Tesadüf Değil !
Sponsorluk ve diğer anlaşmaları aklınızdan geçirir gibisiniz , bide şunu deneyin ; pek çok ülkede sigara reklamı yapmak yasaktır , ancak biz herhangi bir yerde formula 1 yarışı yada Ferrari marka bir araç gördüğümüzde , beynimizdeki sigara ile aynı sinyalleri uyaran ödül bölgesinden elektrik üretimi otomatik olarak gerçekleşir.
Birkaç örnek ile küçük veriye açıklık getirmemiz gerekiyor ( sigara koyamayacağımız için ferrari görseli ile idare edelim ) . Sonuçta insan tam olarak çalışmasını veya mantalitesini anlayamadığı her şey ile arasına mesafe koyar değil mi ?
Şimdi de , o kırmızıyı kabullendirene kadar milyarlarca dolar harcadı adamlar , bırakın da biraz beynimizde sinyal üretsin diye iyimser karşı argümanın , kafanızın içinden aynı bölgeden geldiğini görüyor gibiyim.
Tamam , bunların yanına ; Lego , Algida , Kfc ,Coca Cola , Mcdonalds , Vodafone'u da ekleyin . Global oligark şirketlerin kurnazlıkları , akıl oyunları saymakla bitmez , asıl konumuza dönelim .
Kırmızıyı gördüğümüzdeki ödül sinyalleri üretimi , direkt sigara reklamını görmekten kat ve kat daha güçlüdür , şimdi hepsini blurlayalım ( Yapabilirler mi - Tabiki Hayır ) ... !!
Küçük Veriyi Keşfetme
1932 Yılında dünyaya gelen ve dünyaya yayılan , Danimarkalı dostumuz LEGO 2000 li yıllarla birlikte artık zor zamanlar yaşamaya başlamıştı. Bunun sebebi büyük veri incelendiğinde ; gelişen bilgisayar teknolojisi , atari oyunları , çocukların oyun oynama alışkanlığındaki değişimler ve odaklanma zamanının çok kısalıp , haz eşiğinin çok yükselmesi ile özetleniyordu.
Gayet mantıklı !
Büyük veriyi değerlendiren lego yetkilileri çözümü legoları basitleştirip , oyun zamanını kısaltmak , lego parçalarını büyütmek gibi çözümler ürettiler, hatta lego bilgisayar oyununu bile geliştirip piyasaya sürdüler.
Gayet mantıklı !
Sonuç : Lego şirketi iflasın eşiğine geldi , artık kimse lego oyuncağını talep etmiyordu , pazar payını kaybetti . O kadar kötümser olmayalım lego hepimizin sevdiği Malboro kırmızısı - Ferrari sarısı logosuyla gayet sevimli bir dostumuz. Marka gurusu Martin Lindstrom bu duruma el atana kadar işler gayet karamsardı diyebiliriz.
Lego küçük verisi , araştırmaları sırasında bir çocuk odasında tespit ettikleri aksiyon , Lego firmasının bu kötü gidişatına dur dedi . Bu odanın baş köşesine asılmış , yıpranmış ve eskimiş bir futbol ayakkabısından ibaretti. Gencimize bu ayakkabının hikayesi sorulduğunda , övgü ve gururla hikayesinden , o ayakkabı ile gerçekleştirdiği başarılardan bahsediyordu. Anlaşılan o ki ilgi zamanı , haz eşiği ve geliştirilmiş diğer teoriler , çocukların başarı hikayesi olabilecek , bunları başkalarına referans gösterebilecekleri gurur kaynağı haline geldiğinde çöküyordu . Gençlerimiz yüzlerce saati minik lego bilim setleri ile uğraşarak geçirebilirlerdi. Şu an da E - Spor sektörü ve çocukların algısının sömürüldüğü her ticari kazanç unsuru , bu küçük veri üzerinden prim yapmaktadır.
Sonuç olarak Lego setlerini karmaşıklaştırdı. Zorluk dereceleri olan setler , bilim setleri halinde kitler üretti ve insanlık hep daha fazlasını istedi. Statü göstergesi olarak birbirlerine gösterip , otomatik reklamı da sevdiğimiz bu şirin markamıza hediye ettiler .
Lego 2018 yılı itibari ile dünyanın en büyük oyuncak üreticisidir. Teşekkürler Martin , Seni ve Legoyu Seviyoruz ....
Küçük Veri Her Zaman Kazandırır
Ferrari ve legonun kırmızısı , pringlesin kapağını açarken çıkan ses , yeni bir araba aldığınızda koltuklara sıkılmış vanilya aromalı parfüm , marketlerde gördüğünüz sarı ve parlement mavisi fon , ikea - walmart - migros - gibi büyük market zincirlerindeki cezp edici fırın ve kızarmış tavuk kokusu gibi pek çok küçük veri marka ve algı mühendislerinin yoğun çabaları sayesinde bilinç altımıza sürekli saldırıyor. Bizleri daha çok harcamamız için teşvik edip mutlu ediyorlar.
Teşekkürler bilinç altı reklamcılığı , seni de seviyoruz.
İşte bu sevgi bağı markalaşma sürecinde , hayatta kalıp kalmamayı belirler. Müşterileriniz sizi severse , ait olma duygusu ile benimser ise işler ters gittiğinde bile sizi destekleyeceklerdir. Daha çok alışveriş yapacaklar , iyi ve kötü zamanlarda sizin yanınızda olacaklardır. Bunun farkındayız sadece çok dile getirmeyi sevmiyoruz.
Teşekkürler bizi seven müşterilerimiz , evet bunu daha sık tekrarlamak faydalı olacaktır , marka danışmanınız olarak şiddetle tavsiye ediyorum .
Taze Fikirler ve Taktikler : 1- Zaman = Para Denklemi Değişimi
Birinci dünya savaşı sonrasında , Türk Ulusunun kurtuluş savaşını kazanması ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulması , dünya üzerinde emperyalist devletlerin sömürge düzenini bozdu. Ulus devletlerin ortaya çıkmasına sebep oldu. İleri tarihlerde bu çağın bilgi çağı olduğu ve Türk devrimi ile birlikte başladığını tarihçiler yazacaktır. Devamında ikinci dünya savaşı , soğuk savaş yılları , sömürgeciliğin farklı yollar ve yöntemler geliştirmesi ile birlikte bilgi çağı başlamış oldu. Sonucunda insanlık son yüz yılda , dünya üzerindeki 500 milyon yıllık geçmişi boyunca ürettiği bütün bilgilerin toplamından daha fazla bilgi üretti.
Gelişen teknolojiler ZAMAN = PARA denklemini değiştirdi. Vakit nakittir atasözü tüm milletlerin ortak kabulüdür. Bunun tersi algı çok az istisna sayılabilecek , birkaç izole toplulukta geçerlidir.
ZAMAN = Emek + Üretim , yani birim zaman içersinde kazandığın para miktarı , bunu bilgi çağının başlangıcında hesaplayabiliyorduk. Örneğin bir işçi 1000 birim maaş alsın ve bunun karşılığında 40 saat çalıştığında ; saatlik ücreti 1000/40 = 25 birim para idi. Tabi o devir eskide kaldı :) Şimdi insanlar mevcut işlerinde çalışırken bile + para kazanabilmekteler. Dolayısı ile ZAMAN = PARA denklemine bilinmeyen bir birim daha eklenmiş oldu.
Yeni denklem şu şekildedir Zaman = Emek + Üretim + İnternet Satışları + Youtube Gelirleri + Sponsorluk Gelirleri + E Spor Gelirleri + Sosyal Medya Satışları. Sadeleştirilirse ZAMAN = DAHA ÇOK PARA şeklinde değişmiştir. Artık bu denklemi akıllı telefonu olan herkes sağlayabilmektedir. Tabi bunun farkında ise !
İnsanlar için geçerli tüm koşullar , işletmemiz ve markamız için de geçerlidir. Zaman = Para denklemi interneti ve yeni teknolojileri kullanabilen her firma için değişmiştir. Tabi bunun farkındılarsa :)
2- Alışveriş Algısında Devrim
Ticaretin kurallarının yeniden yazıldığı , bütün bilinen denklemlerin değişmekte olduğu zamanlardayız. Bilgi toplumu ve teknoloji bazı ticaret alanlarını tarihin tozlu sayfalarında bırakırken , yeni sayfalara yeni iş alanları eklemeye ve bunu çok hızlı şekilde yapmaya devam ediyor.
Kısaca anlatmak istediğim şudur ; eğer ki eski ticaretinizi yapmaya devam ederek , markanızı ve işletmenizi ayakta tutacağınızı düşünüyorsanız. En iyimser tahmin ile 3-5 sene içerisinde batacaksınız. Dost acı söylermiş.
Peki bilgi çağıyla birlikte alışveriş ve ticarette ne gibi değişiklikler oldu? Müşteriler karar verirken , iş anlaşmaları yaparken , satın alırken , referans verirken , sonuç olarak ticaret yaparken , davranışlarını etkileyen unsurlar nedir ?
İnsanlar artık çok daha hızlı alışveriş yapmaktadırlar. Bir e-ticaret sitesinde ürün seçiminde fiyattan sonraki belirleyici unsur ürün temrin süresidir. Eski yöntem ticaret , müşteri için fazladan lojistik , zaman , iş gücü gibi extra maliyetleri içermekteydi. Günümüzde bu maliyetler müşteri için neredeyse kalmamıştır , daha doğrusu müşteri bu maliyetlerden kaçmaktadır.
Ürünlerinizi satarken , lojistik ve zaman açısından avantajlı hale getirirseniz büyük ihtimalle tercih edileceksiniz.
Bu hızın insan bünyesinde bir yan etkisi olmuştur , bir satın alma yaptığınızda beyninizin ödül bölgesi sinyal üretir , rahatlar ve kendinizi güvende hissedersiniz. Hızlı alışverişin yan etkisi olarak tatmin eşiği çok yükselmiştir . Yani satın aldığımız ürünler eskisi gibi mutluluk , rahatlık ve güven hissi vermemektedir. Bunu sağlamak için kutusunu bile açmadığımız saçma sapan ürünleri de alırız. Daha fazla alışveriş yaparız.
Referans algısı ; bir ürün satın almadan önce , internetten araştırma yaptınız mı ? Yada şöyle soralım , internetten araştırmadığınız bir ürünü direkt satın aldınız mı ? Ürünlerinizi pazarlarken internette olmamayı düşünüyorsanız artık tekrar düşüneceğinizi umuyorum. İnternet referansları , satın almaya karar vermek için 3. önemli unsurdur. Hatta çoğumuz artık fiziksel ortamda bir mağazada incelediğimiz ürünleri , internette araştırıp daha sonrasında satın alıp almamaya karar vermekteyiz.
Maliyet algısı ; gönüllerde yatan arslan ; 9,99 veya black friday , muhteşem cuma , süpersonik pazartesi , bütün bunları yazarken bile gülmemek için kendimi zor tutuyorum . Hepsi safsata , alışverişte en tecrübesiz insan bile bunların safsata olduğunu bilir . Size maliyet algısının milenyumun 20 yıl öncesinde kaldığı bu yıllarda nasıl olduğunu özetleyeyim.
Bir avm ye gittiğinizde , ürünün satıldığı dükkandan adımınızı attığınız andan itibaren düşüncelerinizin sırası şu şekildedir .
- Dükkan Kırası Nedir ?
- Çalışanların Ortalama Ücretleri Nelerdir ?
- Elektrik ve Diğer Giderleri Ne kadardır ?
- Ürünümü Alırken Bütün Bu Maliyetleri Benden Nasıl Çıkartacaklar ?
Şimdi bazılarına amerikada beşyüzün üzerinde terk edilmiş , batmış avm var dediğimde şaşırıyorlar. Bende onlara şaşırıyorum. Bütün dünyadaki avmlerin başına aynı şey gelecek . * Avm kavramı ülkemizde biraz farklı algılanmakla birlikte , bu bile makus kaderlerini değiştirmeyecek.
Bütün bunlarla anlatmak istediğim husus şudur , işletme maliyetlerinizi düşürün ve ürünlerinizi ucuzlatın .Avm de yada yerel bir mağazada 99,99 - fiyatı olan bir ürünün aynısı internette 99,99 ise , ki muhtemelen daha ucuz olacaktır , potansiyel müşteriniz internettekini alacaktır.
Bu kadar da üstümüze gelme dediğinizi duyar gibiyim . HAYIR internetteki ürünü tercih edecek ! Çünkü algıladığı şey senin daha pahalı olduğun ! Bütün bunlara harcadığı zamanı , kargonun bedava olmasını , kredi kartına peşin fiyatına taksitin olmasını , internette o ürünü aynısı da olsa bire bir öven pek çok yorumun olması , internet mağazasının ürünü paketlerken kutunun içine haribo şekeri bırakmasını , bizden aldığınız için size gülücük ve teşekkür ediyoruz demesini ve aynı mağazadan 14982 kişinin daha alışveriş etmiş olmasını da ekleyin !
3- Ödeme Seçenekleri
Ve geldik finale , son yıllarda çok duymuşsunuzdur ; nakit taşımıyorum ! Bununla birlikte gelenekselcilerin cinsiyetçi karşı argümanı da gelişti ; erkek adamın cebinde nakit olacak arkadaş ! Yani , cebinizde acil durumlar için bir miktar olması bazen çok işe yarayabilir , ama bende bunun dışında nakit taşımam .
Bir şeyler satın alırken , mutluluk hormonları salgıladığımızı , ödül bölgemizin ışıl ışıl olduğunu daha önce söylemiştim. Peki öderken? Ödememizi nakit olarak yaptığımızda , insanın acı ve ceza bölgelerini kontrol eden nöronları sinyal üretmektedir. Yaradılışımızda var vermeyi sevmiyoruz ! Nakit verirken , parayı sayarken , maddi değeri sıfıra yakın boyalı keten , yün , plastik bu kağıtlardan ayrılırken acı çeken , titreyen , gözleri dolan birisini mutlaka gözlemlemişsinizdir. İnanın bu tip insanların sayısı hiç az değil , hemen hemen bütün insanlar böyle :) .
Peki nakit dışındaki ödeme seçeneklerinde durum nedir. Senet ve çek de borçluluk belgesi ürettiği için hemen hemen aynı şekilde beyinde sinyal üretmektedir. Ayrıca o kağıtların verdiği endişe uzun vadede sürekli insan zihnini meşgul etmektedir. Teknolojinin nimeti kredi kartı ise , ödemeyi hiç bir ceza uyarısı vermeden yaparken , alışverişin hızlı ve sorunsuz olması nedeni ile yüksek dozda endorfin hormonu salgılamanızı sağlamaktadır. Son zamanlarda bankaların geliştirdiği şeytani icat ise temassız öde geç sistemidir. Henüz o kadar yaygın olmasa da , temassız ödemelerle birlikte kredi kartı kullanımı sigara , alkol ve madde bağımlılığı gibi insanlarda alışkanlık yapmaktadır. Kredi kartına dayalı alışveriş hastalığı , alışveriş istifleme hastalığı vakaları son yıllarda aşırı artmıştır.
Satış yapmak istiyorsanız , ödeme seçenekleriniz çok olmalıdır ! Firmanızın bir projesini düşünün veya toptan bir satış , pahalı bir ürün de olabilir. Ödeme seçeneği büyük oranda tercih nedeni olacaktır. İşletmenizde kredi kartı ile tahsilat yöntemlerini mutlaka bulundurun. Bedeli ne olursa olsun , bir kez kredi kartı ile tahsilat yapmaya başladığınızda , bunun vazgeçilemez bir nimet olduğunu siz de anlayacaksınız. Bu argümanı doğru şekilde kullanırsanız pek çok kapıyı açtığını göreceksiniz. Nede olsa , size bağımlı hale gelen müşterileriniz olacak .
4- Reklam
Üretim yapan bir firma olabilirsiniz , ticaretiniz çok gelişmiş olabilir, hatta ihracat yapan global bir tedarikçi de olabilirsiniz ama reklam yapmıyorsanız asla bir marka olamazsınız. Yanlış duymadınız marka algısı yaratmak ve markalaşmak yolunda reklam bütçesi sözlerini duyunca tüyleriniz diken diken oluyorsa , hiç bu yola girmeyin .
Reklam yöntemleri çok çeşitlidir temel olarak gidiş yolu iki tanedir . Birinci yöntem bu iş için profesyoneller ile çalışmaktır , diğer yöntem kendi yöntemleriniz ile reklam yapmaktır. Profesyoneller ile çalışmanızı tavsiye ederim. Diğer yöntem ise hiç yoktan iyidir.
Piyasa şartları dengeli ve iyiyse markanız ve potansiyel satışlarınız için reklam yapın , kriz dönemleri geldiğinde ise daha fazla reklam yapın , kazanan mutlaka siz olacaksınız .
Küçük Veri Çalışması ve Planlama
Küçük veri markanız ve işletmeleriniz için hayati öneme sahip olabilmektedir. Planlama , piyasa araştırmaları ve diğer büyük verileri bir kenara bırakmayın. Bütün bunlar iyi bir ticari faaliyetin olmazsa olmazlarıdır.
Küçük veri çalışmalarında , müşterilerinizin markanız , ürününüz veya işletmeniz ile duygusal bağ ve sevgi duygusunu tetikleyici aksiyonu keşfetmeniz gerekmektedir. Kolay değil kabul ediyorum , ama çok önemli olduğunun artık farkındasınız.
Planlama aşmasında empati kurarak , müşterileriniz tarafından bir bakış açısı ile düşünebilmek gerekir. Bu nokta atışı aksiyonu bulmak ise yeteneklerinize bağlıdır. Bunu kendiniz yapın demiyorum , tabiki profesyonel destek çok daha hızlı ve etkili olacaktır. Küçük veriyi kullanmak ve geliştirmek günden güne koşullar ile birlikte gelişen değişen algılara adaptasyonu gereken çalışmalardır.
Markanız ve ticari faaliyetlerinizin uzun yıllar başarılı olması dileğiyle - GÖNENÇ KARA
* Avm algısının Türk insanında farklılıkları : Avm kavramının mucidi Türklerdir , dünya üzerinde ilk avm 1462 yılında kurulan kapalı çarşıdır. Dünya üzerinde avm sayısı nüfüsa oranla en fazla olan şehir istanbuldur. Avm kavramı toplumumuzda sadece alışveriş ve sosyal etkinlik değil , gelişen şehir hayatında günlük standartlar için de kullanım alanı bulmuştur. Bütün bunlara rağmen , internet ve gelişen teknolojiler karşısında hepsi zamanla zarar edecek ve batacaklardır :)
Esinlenilen Eserler -
- Buyology Truth and Lies About Why We Buy - Martin Lindstrom
- Small Data - Martin Lindstrom
- The Sales Bible: The Ultimate Sales Resource - Jeffrey Gitomer
- The Science of Getting Rich by Wallace D. Wattles
- Trump: The Art of the Deal
* Makalenin Tüm Hakları Gönenç Kara'ya Aittir. İletişim İçin gonenckara@gmail.com